Bakan Çavuşoğlu, Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard ile bakanlıkta bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu ile Ebrard görüşmenin peşinden ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, görüşmeye ilişkin, “İkili ilişkilerimiz stratejik ortaklık düzeyinde. İlişkilerimizin her alanda devamlı gelişmesinden memnunuz. İlişkilerimizde ciddi bir potansiyel var, bundan yararlanmak gerekiyor. 5 milyar dolarlık bir hedefimiz var, bu hedefe ulaşmak, için birazcık çaba sarf etmemiz lazım. Ticaretin önündeki engelleri de kaldırmak lazım. Meksika Özgür Tecim Anlaşması müzakerelerini sürdürüyorduk. Özgür Tecim Anlaşmasının müzakerelerini yeniden canlandırma mevzusunda aynı fikir kaldık. Türk dizilerinin Meksika’da oldukca popüler hale gelmesiyle Türkiye’ye de, Türk diline de ilgi artıyor. Türkiye burslarından daha çok Meksikalı öğrencinin faydalanmasını arzu ediyoruz. Başta FETÖ olmak suretiyle terörle mücadelenin önemine de vurgu yaptım. Meksika, BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyelerinden biri. İçinden geçtiğimiz tehlikeli sonuç süreçte Meksika benzer biçimde mühim bir ülkenin BM Güvenlik Konseyi’nde olması mühim” ifadelerini kullandı.

‘ANLAŞMAYA HERKESİN UYMASI GEREKİYOR’

Ortak açıklanın peşinden basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu tahıl koridorunun 120 gün daha işleyecek olmasına dair, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıklamış olduğu benzer biçimde süre 120 gün uzatıldı. Rusya kısa bir süre bu iş birliğini askıya aldığını duyurmuştu. Rusya yeniden iş birliğine döndüğünü deklare etti. Bu tahıl anlaşmasının uzatılması epeydir gündemimizde. Burada bilhassa Rusya’nın tahıl ve gübre ihracatının önündeki engellerin kaldırılması da masadaydı. Bu aslen İstanbul’da varılan mutabakatın bir parçası. Her ne kadar ürünler yaptırım sıralamasında olmasa da ürünlerin ihracatının gerçekleşmesi için taşınması lazım, ödemelerin yapılması lazım. Tüm bu mevzular yaptırım kapsamında olduğundan bilhassa gübre mevzusunda bir ilerleme sağlanamadı. Biz bu süreçte BM ile temaslarımızı yoğun bir halde sürdürdük. ABD ile öteki taraftan Avrupalı müttefiklerimiz ile yoğun şekilde süreci yürüttük. Bilhassa Rus amonyağının Odesa’dan ve de bazı Avrupa ülkelerinden ihracatı mevzusunda yoğun temas yürütmemiz gerekiyordu. Sizinle bazı temaslarımızı paylaşıyoruz. O temaslarımızın sebepleri de buydu. Bu mevzularda mühim adımlar atıldı. Rusya da doyum oldu; fakat engellerin tamamen kalkmadığını söylemek lazım. Bunu söyleyince bazıları ‘Rusya’yı mı savunuyorsunuz’ diyor. Hayır, Rusya’yı savunmuyoruz, sonuçta bu bir antak kalma. Ukrayna tahılının sorunsuz şekilde gereksinim sahibi ülkelere gidebilmesi için Rusya’nın taleplerinin de anlaşmada olduğu benzer biçimde karşılanması icap ettiğini söylüyoruz. Anlaşmaya her insanın uyması gerekiyor. Ümit ederim 4 ay sonrasında yeniden uzatılır. Bu adımlar aslen itimat arttırıcı adımlardır. İnşallah tekrar uzatılmasına gerek kalmaz, ateşkes olur. Her şeyden ilkin Polonyalı dostlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İlk incelemelere bakılırsa bir kaza yaşandığı anlaşılıyor. Sonuçta devam eden bir savaşın yansıması, kaza da olsa. Bir an ilkin savaşın sonlandırılması her bakımdan mühim” diye konuştu.

‘AB’NİN NE HAKKI VAR Kİ TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATINA MÜDAHALE ETSİN’

Bakan Çavuşoğlu, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üyeliğinin AB ve ABD tarafınca eleştirilmesine ilişkin, “KKTC’nin bir yere gözlemci üye olabilmesi için başkasından icazet alacak değiliz. Tepki gösteren AB’ye cevabımız şudur; ilkin dürüst olun, 2004 senesinde Annan Planı’nı Rum tarafı reddettikten sonrasında Kıbrıs Türkleri üstündeki kısıtlamaları kaldıracaklarına dair karar aldılar, bunu uygulayın. Karar aldı; fakat uygulamadı, 18 yıl ilkin. Ilkin sözünde dursunlar, dürüst olsunlar. AB’nin ne hakkı var ki Türk Devletleri Teşkilatı’na müdahale etsin. ABD’ye de mesajımız şu; hem Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde hem de Kıbrıs mevzusunda dengeyi bozdunuz, kantarınızın ayarı bozuldu. Dengeli olun ve internasyonal hukuktan bahsediyorsanız Yunanistan ve Rum kesiminin ihlallerine bakın. Ek olarak biz ABD’den de icazet alacak değiliz. Türk yüzyılı, Türk baharı başladı. KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına üye olması, bu anlamda bir filizin daha yükseldiğini söyleyebiliriz. Bilhassa AB’nin, Türk Devletleri Teşkilatı üyelerine baskı yaptığını, hatta tehdit ettiğini de gördük. Fakat şunu unutmasınlar artık ABD yada AB kim olursa olsun, bu tür tehditlere boyun eğmeyen bir Türk dünyası var. Türk dünyasının birliği bölgenin istikrarı bakımından, sulh bakımından mühim. Gelin iş birliği yapalım, tehdidi bırakın, kabadayılığı bir kenarı bırakın, bunlar artık Türk dünyasında sökmüyor. Tehditleriniz de işe yaramadı, ihtiyaç duyulan adımlar atıldı, bu bir başlangıç. Adım adım dahası da gelecek” ifadelerini kullandı. (DHA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İçişleri Bakanı Asil, İranlı mevkiidaşı Vahidi ile telefonda görüştü

Regl izni için yasa teklifi verilmişti! Ankara’da dikkat çeken karar

Münbiç’te tanışıp aşık olmuş! Her şeyi tek tek söyledi