yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024
[ad_1]
Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır’dan bağlandığı CNN Türk canlı yayınında, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin açıklamalarda bulunmuş oldu, soruları yanıtladı. Depremin arkasından Türkiye’nin ayağa kalktığını ifade eden Bozdağ, bakanların bölgelere gittiğini, kendisinin de Diyarbakır’da bulunduğunu belirtti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkasından Cumhuriyet savcılarının duruma el koyarak resen soruşturmalar başlattığını vurgulayan Bozdağ, yıkılan binaların sorumlularının tespiti, delillerin toplanması için yoğun mesai harcandığını dile getirdi.
Zelzele soruşturmalarının etken şekilde sürdüğünün altını çizen Bozdağ, “Zelzele soruşturmaları kapsamında bugüne dek 583 şüpheli hakkında işlem yapılmış oldu, 171 şahıs hakkında tutuklama sonucu, 197 şahıs hakkında adli denetim sonucu verildi. Soruşturma sonucu 77 şahıs hakkında çıkarıldı, gözaltı talimatı verilen 49 şahıs, gözaltında olan 14 şahıs. Yurt haricinde olduğu tespit edilen 2 şahıs, ölen 11 şahıs var, ifadeleri alınan 62 şahıs bulunduğunu görüyoruz.” bilgisini paylaştı.
Bekir Bozdağ, binaların müteahhidinden yapı sahibi, denetimi meydana getiren, işçi ve ustasına kadar sorumluların ayrı ayrı tespitinin yapıldığını kaydetti.
Hakkında işlem yapılanlar içinde kamu görevlileri, yöneticiler ve denetim yapanların bulunup bulunmadığının sorulması üstüne Bozdağ, şu şekilde konuştu:
“Şu ana kadar tutuklu 171 kişiden 78’inin müteahhit, 64’ünün yapı sorumlusu bulunduğunu görüyoruz. Yapı sahibi 11 şahıs, binada değişim meydana getiren 18 şahıs var. Hakkında adli denetim verilenlere baktığımızda 70 müteahhit var, yapı sorumlusu 78, yapı sahibi 21, binada değişim meydana getiren 28 şahıs. Ek olarak inşaatın ustası, inşaat teknikeri, yapı ruhsatı düzenleyen, yapı kullanma izni veren, denetimi meydana getiren ve burada sorumluluğu ve imzası bulunan kim var ise bunların hepsi soruşturmaların kapsamındadır ve bunların sorumlulukları ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Yıkılan bir binada sorumluluğu olan kim var ise görevi ne olursa olsun onların hepsi sorumluluklarına nazaran hakkaniyet terazisinde tartılacak ve hakkında yapılması ihtiyaç duyulan, hukukumuzun emrettiği her türlü iş ve işlem tereddütsüz yapılacaktır. Sonuna kadar da her tür soruşturma yürüyecektir ve hakkaniyet tecelli edecektir. Bundan asla kimsenin endişesi olmamalıdır. Görevli olanlar, milletin gözü önünde, milletin yargısına hesap verecektir.”
Bozdağ, kolonların kesilip kesilmediğinin, imara aykırı değişim yapılıp yapılmadığının, denetimleri kimin yaptığının, izinleri kimin verdiğinin savcılıklar tarafınca incelendiğini ve araştırıldığını söyledi.
Kamu görevlileri hakkında da soruşturma olup olmayacağına yönelik suali Bozdağ, şu şekilde yanıtladı:
“Kimin ne kadar sorumluluğu var ise hepimiz sorumluluğu kadar tüm bu yapılanlardan sorumlu tutulacaktır. Hukuk bunu emrediyor. Her insanın kusuru tespit edilecek, buna nazaran bir değerlendirme yapılacak. Ruhsat veriyorsanız bu mevzuata uygun mu, yapı kullanma izni veriyorsanız bu yapı kullanma izni teknik düzenlemelere ve mevzuata uygun mu, denetimler doğru mu yapılmış, ustaysa demirleri doğru mu bağlamış, betondaki kum ve çimento oranı teknik nizamnameye uygun mu tüm bunlar, aklımıza gelebilecek ne kadar sual var ise buradan kaynaklı olabilir, buradaki eksiklik bu neticeleri doğurabilir, denetim eksikliğinden kaynaklanmıştır, şu şartlar gerçekleşmediği halde buna ruhsat verilmiştir ya da başka başka şeyler yapılmıştır… Diyarbakır özelinde söyleyeceğim, burada 411 insanımız yaşamını yitirdi. Bu 411 insanımızın yaşamını kaybetmiş olduğu binaların hepsinin altında işletmeler, dükkanlar var. Bu dükkanların bir kısmında kolon kesme ve başka iddialar var. Tüm bunlarla ilgili de soruşturmalar yapılıyor ve bunlarla ilgili de adli işlemler sürüyor. Kolon kesildiyse, binanın kolonları ve kirişleri bu yüzden yükü taşımadıysa elbet bunu kesenlerle, buna izin verenlerle, göz yumanlarla, denetim yetkisini kullanmayanlarla ilgili yasal işlem yapılacaktır. Bunda hiçbir kuşku yok.”
Bozdağ, kullananların yapmış olduğu imara aykırı değişikliklere de bakıldığını, süreçlerin titizlikle, delillendirilerek devam ettiğini belirtti.
“İmar affı artık Türkiye’de literatürden kalkmalı, siz buna katılıyor musunuz?” sorusuna Bakan Bozdağ, “Anayasal düzeyde bazı mevzularda af çıkarılamayacağına dair hükümler var, o süre anayasal düzeyde bir düzenleme yapıldığı takdirde bu kalıcı olabilir. Bir ihtimal ‘bayındır affı çıkarılamaz düzenlemesini’ yada ‘imarla ilgili suçlarda ceza alanın affı cihetine gidilemez’, bunu anayasal düzeyde tartışmak, değerlendirmek, Meclisin de bu anlamda Anayasa’yı değiştirmedikçe adım atamayacağı bir düzenlemeyi tartışmakta elbet yarar vardır. Bu mevzuda anayasal düzeyde bir değişiklikte ben kendi adıma söylüyorum, bu şekilde bir değişiklikte Türkiye açısından yarar vardır, yarar vardır. Yaşadığımız bu tecrübelerde bu konuların artık Türkiye’nin gündemine gelmemesi icap ettiğini gösteriyor. Bunu gündeme sokmayacak şey de anayasal engeldir.” yanıtını verdi.
Yaşamını kaybedenlerin kimlik tespiti mevzusunda DNA testleri yapıldığını bildiren Bozdağ, yaşamını yitirenlerin yakınlarının örnek vermesinin mühim bulunduğunu altını çizdi.
Zelzele soruşturmaları kapsamında delillerin toplanması için büyük titizlikle çalışıldığını dile getiren Bozdağ, delillerin karartılmasının söz mevzusu olmadığını, deliller toplanmadan enkazın kaldırılmadığını söyledi. Bekir Bozdağ, bilirkişi incelemesi yapılmadan kaldırılan enkazın bulunmadığını kaydetti.
Bozdağ, “Şu ana kadar enkazdan bilirkişi incelemesi için numune alma emek vermesi Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis’te tamamlandı, üç ilimizde devam ediyor. Orada da mühim mesafe alındı. Şu ana kadar 6 bin 167 binada bilirkişi incelemesinin tamamlandığını ifade etmek isterim. Kısa sürede da kalan üç ilimizdeki bilirkişi incelemeleri de tamamlanmış olacaktır.” diye konuştu.
Zelzele iddianameleri için koordinatör başsavcılığa gereksinim bulunup bulunmadığının sorulması üstüne Bozdağ, buna gereksinim bulunmadığını söylemiş oldu.
Bakan Bozdağ, zelzele bölgelerine fazlaca sayıda savcı görevlendirildiğini anımsatarak, savcı gereksinim duyan bölgelere ilave görevlendirmeler yapılabileceğini sözlerine ekledi.
Depremlerde hasar gören binaların yapımında yer edinen kişilere meslekten men cezasına yönelik düzenleme yapılır mı?” şeklindeki sual üstüne Bozdağ, ceza ve bayındır mevzuatının gözden atlatılmasında büyük yarar bulunduğunu belirtti.
Bozdağ, müteahhitlere kamu ihalelerine girmelerine yönelik men cezası verilebildiğini, mühendis ve mimarlarla da ilgili benzer yaptırımların uygulanabildiğini ifade ederek, “Bunlarla ilgili daha etkin, daha caydırıcı neler yapılabilir, elbet Hakkaniyet Bakanlığı olarak bu mevzu üstünde çalıştığımızı ifade etmek isterim.” diye konuştu.
Depremlerde yıkılan binalarla ilgili “süre aşımı” mevzusunun fazlaca tartışıldığını, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin mevzuyla ilgili yerleşik içtihatlarının bulunduğunu özetleyen Bozdağ, şunları kaydetti:
“Süre aşımı, fiilin olduğu neticenin meydana geldiği andan itibaren işlemeye başlıyor. Dolayısıyla binaların eski tarihindeki olması, onların süre aşımından istifade edeceği anlamına gelmez zira süre aşımı, zelzele zamanı olan 6 Şubat’tan itibaren burada işlemeye başladığına dair Yargıtayımızın yerleşik içtihatlarının bulunduğunu ifade etmek isterim.”
Bozdağ, ceza alan kişilerin aynı mesleği hayata geçirmeye devam edebilmelerine yönelik sual üstüne, her insanın hak etmiş olduğu ceza her neyse onu alacağını ve alması icap ettiğini söylemiş oldu.
Bu cezaların ve caydırıcılık mevzusunun tekrardan ele alınacağını bildiren Bozdağ, “Şundan dolayı taksirle baktığımız süre cezalarda hakikaten caydırıcılık mevzusunda yeteri kadar caydırıcılık vasfı taşımadığını bu vakalar da bizlere bir kez daha gösterdi. Şimdi o maddeleri tekrardan ele almak ve bu cezaları tekrardan düzenlemek mevzusunda bizim bir hazırlığımız var.” ifadelerini kullandı.
Depremde yıkılan Adıyaman’daki İsias Oteli soruşturmasında gizlilik sonucu verilip verilmediğine ilişkin sual üstüne Bozdağ, “Soruşturduk, orada bir gizlilik sonucu yok diye biliyorum. Kamuoyuna öyleki yansıdı fakat gizlilik sonucu olmadığına dair bana data verdiler.” dedi.
Bozdağ, bazı yargı kararlarının kentsel dönüşümü engellediğine ve bunun önlenmesine yönelik sual üstüne, kentsel dönüşümün Türkiye’nin mühim mevzularından biri bulunduğunu ve bugüne dek bu mevzunun fazlaca tartışıldığını söylemiş oldu.
Türkiye’de bugüne dek kentsel dönüşümle ilgili binlerce dava açıldığını dile getiren Bozdağ, şu şekilde devam etti:
“Bir tek 2015 ile 2023 içinde oluşturulan dava sayısına baktığımızda bu sayı bile oldukça yüksek bir sayı. 2015 ile 2023 arası 7 bin 97 kentsel dönüşüm davası var. İstanbul, Ankara, Kocaeli’yi de bunlara ilave ettim. 5 bin 713’ü zelzele bölgesiyle birlikte Ankara, İstanbul dahil davalar. Mesela 5 bin 120 dava yalnız İstanbul’da açılmış. Ankara’da 250 dava, Kocaeli’de 25 dava, Malatya’da 14, Adana’da 245, hasılı Türkiye’nin dört bir yanında kentsel dönüşüm sebebiyle açılmış davalar var. Bu davalar, kentsel dönüşümü yavaşlattı. 2012’de çıkan yasa sebebiyle atılması ihtiyaç duyulan adımlar maalesef atılamadı, bu yüzden gecikti. Bu davaları çıkarttırdım ben. Baktığım süre belediyelerin, STK’ların, kişilerin açmış olduğu davalar var fakat kentsel dönüşüm davaları maalesef milletimiz ve devletimizin büyük bedeller ödemesine niçin oldu.”
Bozdağ, kentsel dönüşümle ilgili davalar mevzusunda her insanın bir kez daha düşünmesinde yarar bulunduğunu altını çizdi.
“Ikimiz de bu davalarla ilgili neler yapılabilir, onun üstünde de bir emek verme yapıyoruz.” diyen Bozdağ, şunları söylemiş oldu:
“Anayasa’ya aykırı olmamak kaydıyla ‘Acaba hukuk içinde, Anayasa’ya uygun halde neler yapabiliriz’, bunun üstünde durmakta yarar var. Kentsel dönüşümü, ‘rantsal dönüşüm’ diye takdim edip siyasal rekabetin mevzusu haline getirmek büyük bir vebaldir, büyük bir haksızlıktır, hem milletimize hem devletimize haksızlıktır. Kentsel dönüşüm, milletimizin de devletimizin de hayrına, yararına büyük bir projedir.”
Zelzele bölgesindeki ve il dışına tahliye edilen depremzedelerin seçimde iyi mi oy kullanacağına ilişkin sual üstüne Bozdağ, bugüne dek seçimle ilgili değerlendirme yapmadıklarını ve zelzele sonrası çalışmaların devam ettiğini söylemiş oldu.
Bozdağ, seçimle ilgili sürecin yasalarda herhangi bir yoruma açık olmayacak şekilde açık açık yazdığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Seçim yapıldığı süre kim nerede, iyi mi oy kullanacak bizim seçim kanunlarımızda yazıyor. Bunu konuşanların hepsi bu tarz şeyleri biliyorlar. Onun için buralarda ayrı bir değerlendirme hayata geçirmeye asla gerek yok. Her şey açık ve net ortadadır. İşin doğrusu böylesi bir zamanda daha çok bir değerlendirme yapmayı doğru görmüyorum.
Hepimiz meskun olduğu yerde oyunu kullanacak. Öteki meskun olduğu yer neredeyse orada oyunu kullanıyor. Seçim listeleri yayınlandığında, askıya çıktığında, o askıda insanların itirazı var ise itiraz edecek, adres değişikliklerini işleyecek ve ona nazaran oy kullanacaklar kısaca bunlar için yeni bir düzenlemeye o yüzden gereksinim yok.”
Bakan Bozdağ, “Sandıklar zelzele bölgesinde konteyner ve çadırlarda mı kurulacak?” şeklindeki soruya “Ona YSK karar verecektir. YSK oluşturmak isterse ona bakacaktır.” yanıtını verdi.
Kaynak: AA
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
[ad_2]
Kaynak: webhane.com
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
beylikdüzü escort,istanbul escort,beylikdüzü escort,ataköy escort,esenyurt escort,avcılar escort,bakırköy escort,esenyurt escort,esenyurt escort,avcılar escort,beylikdüzü escort