• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
SON DAKİKA | AK Parti Sözcüsü Çelik’ten ‘zelzele’ açıklaması! Bir il daha eklendi… “Afet bölgesi olarak değerlendirilecek”

SON DAKİKA | AK Parti Sözcüsü Çelik’ten ‘zelzele’ açıklaması! Bir il daha eklendi… “Afet bölgesi olarak değerlendirilecek”

[ad_1]

Son dakika haberine bakılırsa, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin yapmış olduğu konuşmada Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde Elazığ’ın da depremden etkilenmesi bakımından 11’inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirileceğini duyurdu.

Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulunmuş oldu.

Depremlerde yaşamını kaybedenlere Tanrı’tan rahmet, millete başsağlığı dileyen Çelik, ilk depremin peşinden AK Parti MYK ve MKYK üyelerinin, milletvekillerinin, teşkilat mensuplarının bölgede vazife aldığını belirtti.

1

Çelik, MYK’nin, afet illerinde vazife icra eden parti yöneticilerinin sundukları raporların yanı sıra genel olarak depremle ve afetle ilgili mücadelenin ve vatandaşların taleplerinin değerlendirilmesi mevzusunda tek bir gündemle toplandığını açıkladı.

Yaraları sarmaya, çadır bölgelerinde konuk edilen vatandaşların gereksinimlerini gidermeye çaba ettiklerini dile getiren Çelik, aynı şekilde depremin ortaya çıkardığı bir sürü etkiyle mücadelenin koordine edilmesine de katkı vermeyi sürdürdüklerini söylemiş oldu.

Depremlerden etkilenen il sayısına işaret eden Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından, 11’inci il olarak, afet bölgesi olarak değerlendirilecektir.” diye konuştu.

Depremin meydana geldiği andan itibaren devletin ve vatandaşların tüm imkanlarıyla çaba sarf ettiğine dikkati çeken Çelik, “Altı vatandaşımızdan birisi depremden direkt etkilendi ve yurttaşlarımızın tamamı bir halde bu depremden etkilendi. 35 binin üstünde vatandaşımız yaşamını yitirdi, hepsine Tanrı’tan rahmet diliyoruz.” şeklinde konuştu.

Enkazdan sağ kurtarılan vatandaşlardan her birinin, bir luk sebebi bulunduğunu sadece yaşamını kaybedenlerin acısının uzun seneler yaşanacağını vurgulayan Çelik, “Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla yedi gün ulusal yas deklare edildi. Kuşkusuz bu yas, seneler süresince, sonsuza dek kalbimizde olacak.” dedi.

Çelik, dünyadaki mühim kurumların da değerlendirmelerine bakılırsa, bölgede son 100 yılda yaşanmış olan en büyük naturel afetle karşı karşıya olunduğuna işaret etti.

Genel afet bölgesi olarak duyuru edilen illerde, vatandaşları kurtarma çabası başta olmak suretiyle yoğun bir faaliyetin icra edildiğini belirten Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Dışarıda kalan yurttaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesi açısından da devletin ve milletin bir seferberlik halinde iyi mi bütünleşerek bu yardımlara koştuğunu hep birlikte görüyoruz. AFAD, güvenlik, jandarma, kahraman silahlı kuvvetlerimiz, UMKE, ambulans ekipleri, gönüllüler, mahalli güvenlik, mahalli destek ekipleri, her kesimden vatandaşımız, gönüllü sivil cemiyet kuruluşları bir halde bu depremle mücadelenin bir parçası olmaya ve yaraları sarmaya çaba eden birçok vatandaşımız bu mücadeleyi veriyor. Her türlü maddi içsel destek çabası gösteren her insana şükranlarımızı sunuyoruz. Bu büyük bir kuvvetle, büyük bir koordinasyonla afetle savaşım bu şekilde sürdürülmeye çalışılıyor.”

“SİYASİ TARTIŞMALARIN ÇOK PARÇASI OLMADIK, HALEN DE OLMAYACAĞIZ”

Çelik, bu zamanda pek fazlaca irdelemenin da yaşandığını dile getirerek, “Biz afet bölgelerinde vatandaşlarımızla birlikte olduğumuz için bu siyasal tartışmaların fazlaca parçası olmadık, halen de olmayacağız. Her ne kadar politika yapılmasın diyerekten o bölgeye gidenler neredeyse miting yaparcasına benzer kalıpta sözlerle bir halde, bir yıkım siyaseti gerçekleştirseler de bunların hepsine yanıt vereceğimiz bir süre var. Bu tarz şeyleri not ediyoruz. Fakat şimdi önceliğimiz canlarımızı yıkıntı altından kurtarmak, yaralarımızı sarmak ve dışarıda olan, evsiz kalmış ya da binalarına giremeyen yurttaşlarımızın gereksinimlerini karşılamaya çalışmak.” ifadesini kullandı.

2

“SAHAYA HAKİM OLAN ASLİ ŞEY DAYANIŞMADIR, KARDEŞLİKTİR, KOORDİNASYONDUR”

Bu kadar büyük bir afet karşısında internasyonal yardım talebinde bulunulduğunu anımsatan Çelik, ortalama 100 ülkeden Türkiye’nin internasyonal yardım talebine yanıt verildiğini, ortalama 10 bin kişilik arama kurtarma ekibinin bölgeye geldiğini kaydetti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin devletlerin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu mevzusunda her insanın mutabık kaldığını da anımsatan Çelik, şu şekilde konuştu:

“Burada doğal ki ulaşılmayan bölgeler, sıkıntılar, aksaklıklar söz mevzusu olmuştur. Bunlarla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. Fakat sahaya hakim olan asli şey dayanışmadır, kardeşliktir, koordinasyondur, tüm bu saydığım ekiplerin verdiği büyük mücadeledir. Bu bakımdan hem devletimizin organları hem gönüllü yurttaşlarımızın çabalarıyla her yerde her alanda depremle, afetle savaşım etme ve vatandaşımıza haiz çıkma çabası büyük bir gayretle devam etmektedir.

Kuşkusuz içerideki kahramanlarımızın her birine vazife yapmış olduğu illerde, ziyaret ettiğimiz zelzele bölgelerinde her gün onların gayretlerini, adanmışlıklarını milletimizin yararlarını sarmak için iyi mi çırpındıklarını görerek içimizden şükran duygusuyla onları selamladık. Çeşitli ülkelerden gelen ve milletimizle dayanışmayı ortaya koyarak bir insanlık dayanışması gösteren tüm milletlerin arama kurtarma ekiplerine ve öteki ekiplerine de bir kere daha teşekkürlerimizi iletmek isteriz.”

Yabancı arama kurtarma ekiplerinden ağzından gerçek olmayan pek fazlaca beyanın da yayıldığını dile getiren Çelik, gerçeğin ne işe yaradığını anlatmak bakımından İtalyan basınına demeç veren bir arama kurtarma görevlisinin sözlerini aktardı.

Söz mevzusu arama kurtarma çalışanının, “Harap yapılar ve çeşitli ölümler gördük. Fakat hem de yara almış fakat parçalanmamış bir halkın gururunu gördük. Tamamımız fazlaca etkilendik. Her şeyini yitirmiş insanoğlu merkez üssümüzü oluşturmak için yer bulmamıza yardım etti. Ellerinde bir lokma yiyecek olan insanoğlu bu lokmasını bizimle paylaşmaya hazırdı.” söylediğini aktaran Çelik, “Fakat esası budur. Büyük milletimiz her yaştan mensubuyla beraber hem yaraların sarılması, afetle savaşım edilmesi için çaba gösterdi hem de bir lokma ekmeğini bizlere desteğe gelenlerle paylaşacak şekilde asaletini bir kere daha tüm dünyaya göstermiş oldu.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşlara yapılacak yardımlara ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını hatırlatan Çelik, “10 bin liralık yardımlar yurttaşlarımızın hesabına yatırılmaya başlandı. Tespit edildikçe de yatırılıyor. Hesabı olanların direk hesabına, hesabı olmayanlara ise nüfus cüzdanı üstünden devlet hesap açarak bu yardımlar aktarılmaya başlandı. Bunlar artarak devam edecek.” bilgisini paylaştı. Çelik, hiçbir vatandaşın sahipsiz bırakılmayacağını açıkladı.

Depremin yıkıcı etkilerinin üstüne yalan haberlerin eklendiğini dile getiren Çelik, şu şekilde devam etti:

“‘Hatay’da baraj yıkıldı’ gibisinden bir haber, arama-kurtarma ekiplerinden tutun da güvenlik açısından, vatandaşımızın paniğe kapılması açısından en büyük yalanlardan, en yıkıcı tavırlardan birisi olarak kayıtlara geçti. Mesela Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bir binası hasarlı olduğundan yıkılacak, birileri derhal izahat yapıyor ‘Kayıtlar yok ediliyor’ diye. Oysa tüm kayıtlar dijital, infial oluşturulmaya çalışılıyor. Birisi çıkıyor bir yalan uyduruyor, ondan sonra sorguya çağrıldığında ‘Sağdan soldan duydum’ diyor, ‘Afganlı birisi varmış, ölen bir vatandaşımızın kolunu keserek bileziğini almaya çalışıyormuş’ gibisinden. Türkiye’nin içinde, tüm bu acının ortasında iç çatışma çıkarmaya çalışan böylesine yırtıcı yaklaşımlar da görüldü. Bunların hepsiyle de savaşım ediyoruz. Hepsinin de hukuki açıdan gereğinin yapılması için girişimler ortaya konuluyor.”

Çelik, vatandaşların süreç içindeki dayanışmasının her insanın göğsünü kabarttığını, bu durumu dünyanın hayranlıkla izlediğini altını çizdi.

3

“BİR TEDİRGİNLİK YAYILIYOR”

Bazı vatandaşların, depremde yaralanan ve ailesi hemen hemen bulunamayan evlatların durumunu merak ettiğini aktaran Çelik, bu evlatların hepsinin devletin koruması altında bulunduğunu bildirdi.

Bu evlatların sahipsiz ya da tek başına bırakılmasının söz mevzusu olmadığını dile getiren Çelik, “Bu evlatlarımızın itimat altında bulunduğunu ifade etmek isterim.” dedi.

Hastanelerdeki ufaklıklara bazı vatandaşların gönüllü annelik yaptığını özetleyen Çelik, güvenlik güçlerinin de evlatların korunması için tüm tedbirleri aldığını açıkladı.

AK Parti Sözcüsü Çelik, “Sık sık, ‘Şu bölgede, şu süre içinde zelzele olacak’ denilerek yurttaşlarımızın hasarlı olmayan binalara girmesini bile engellemiş olan bir tedirginlik yayılıyor. Bilim adamlarımız da söylüyor, asla kimsenin ‘Şu saatte, şurada zelzele olacak’ diye elinde kati data mevcut değil. O sebeple herhangi bir halde hasarlı olmayan, ‘sağlam’ denilen binalarla ilgili olarak bu kaygının olmaması gerekir. İkide bir ortaya çıkarılan bu söylentilere de saygınlık edilmemesi gerekir.” dedi.

“KÖTÜ NİYETLERİNİN FARKINDAYIZ”

Devletin tüm kurumlarının, çeşitli partilerden belediyelerin, sivil cemiyet örgütlerinin AFAD koordinasyonundaki çalışmalara destek verdiği oranda eldeki imkanların verimli şekilde kullanıldığını aktaran Çelik, böylece ulaşılabilecek bölgelere doğru şekilde ulaşılabildiğini belirtti.

Devletin afetle savaşım mevzusundaki uzmanlaşmış kurumların koordinasyonunda çalışmaların yürütülmesinin mühim bulunduğunu vurgulayan Çelik, çalışmalara katkı verenlere teşekkür etti.

Çelik, şunları kaydetti:

“Hırsızlık ya da yağma benzer biçimde olayların, büyük tabloya, büyük afet bölgesine bakıldığında bunların münferit bulunduğunu ifade etmek gerekiyor. Sanki tüm sahadaki gerçeklik buymuş benzer biçimde bir idrak üretilmeye çalışılıyor, bu doğru değil. Burada, sahada, büyük alanda, büyük afet alanında görülen şey, her insanın birbirinin yardımına koştuğu bir dayanışma, her insanın yaraları süratli sarmak için gösterdiği çaba fakat yağma söz mevzusu olduğunda yurttaşlarımızdan istirhamımız şudur, asla kimse kendisi müdahale etmesin, muhakkak suretle güvenlik güçlerimize haber versinler. Güvenlik güçlerimiz aslına bakarsanız onları adli mercilere teslim edecektir. Türkiye’de bir hukuksuzluk varmış gibisinden bir tablonun oluşması söz mevzusu değil. Esas olan şey, başı bozukluk değil koordinasyondur. Esas olan şey, herhangi bir halde güvensizlik değil güvenliğin her alanda sağlandığı bir ortamdır. Esas olan şey, bir dağınıklık, kaos ya da düzensizlik değil koordinasyonun her alanda daha da artırılması için gösterilen gayrettir. Bir de şu şekilde bir şey oluyor, bazı yabancı ekiplerin ağzından, toplumsal medya üstünden ‘Türkiye’de bazı grupların birbirine karşı bir hücum ve sertlik organizasyonu içinde olduğu’, ‘Türkiye’nin içinde iç çatışma söz konusuymuş’ benzer biçimde… Afet bölgesinde olan tüm arkadaşlarımız biliyorlar ki bunların hepsi yalan. Böyle bir durum yok. Orada tam bir kardeşlik, tam bir dayanışma var. Türkiye’de bu şekilde bir tablo varmış gibisinden fotoğraf çizmeye çalışanların fena niyetlerinin de farkındayız. Bununla ilgili tedbirler de alınıyor, ikimiz de kendi takibimizi yapıyoruz.”

Büyük yalanlardan bir tanesinin eski bir siyasetçi tarafınca ortaya atıldığını, “Sınır kapıları açılmış Hatay’a daha fazlaca Suriyeli geliyormuş.” denildiğini aktaran Çelik, “Bu kadar yırtıcı, sorumsuz, gayriahlaki bir izahat yapılabilir mi?” dedi. Çelik, bu şekilde bir şeyin söz mevzusu olmadığını altını çizdi.

O tarafa internasyonal örgütlerin yardım götürmesiyle ilgili kapının açık bulunduğunu, Türkiye’nin yaralarını sararken internasyonal örgütlerin yardımlarını memnuniyetle kabul ettiğini dile getiren Çelik, “Fakat tam da bu ortamda ‘Daha fazlaca sığınmacı alınıyor.’ ya da ‘Sınırlar delik deşik, oraya daha fazlaca Suriyeli geliyor.’ gibisinden bir yalanın yayılması son aşama yırtıcı, sorumsuz bir yaklaşım.” diye konuştu.

Bu kışkırtıcı beyanların arkasında ne bulunduğunun iyi düşünülmesini isteyen Çelik, bunların asla iyi niyetli olmayan, Türkiye’nin içinde yeni çatışmalar çıkarmak suretiyle ırkçılık ya da başka bazı zararı olan yaklaşımları tetiklemek isteyen son aşama sorumsuz söz ve davranışlar bulunduğunu belirtti.

Birlik, beraberlik içinde afetle mücadelenin yürütüleceğini belirten Çelik, fazlaca sayıda jandarma, polis ve askerin sahada bulunduğunu, 7 gün 24 saat esasına bakılırsa tüm devlet unsurlarının milletin hizmetinde bulunduğunu açıkladı. Çelik, milletin içinde gruplar halinde ihtilaf ya da çatışma varmış gibisinden söylenen sözlerin tamamının yalan bulunduğunu söyledi.

4

“DAHA ETKİLİ CEZALARI VERECEK ŞEKİLDE MEKANİZMALARIMIZI İŞLETİRİZ”

Vatandaşların, çeşitli bölgelerde kiralara ve bazı yiyeceklere, çocuk bezlerine fahiş fiyatlarla zam yapıldığını ifade ettiğini dile getiren Çelik, “Bunların hiçbirine müsaade etmeyiz. Bu bir yerde, bir çorba satışının fahiş olarak yapılması karşısında hangi cezayı vermişsek daha etkili cezaları verecek şekilde mekanizmalarımızı işletiriz. Yurttaşlarımız bu mevzuda müsterih olsunlar.” diye konuştu.

Bu mevzuda son aşama emin bir savaşım verileceğini belirten Çelik, her kesimin ortaya koyduğu dayanışmanın milletin asaletini bir kere daha gösterdiğini kaydetti. Çelik, en büyük üzüntünün kaybedilen canlar bulunduğunu söylemiş oldu.

MYK toplantısında tamamen zelzele gündemiyle bir araya gelindiğini ifade eden Çelik, AK Parti’de bir kriz merkezi kurulduğunu, bu kriz merkezinde vatandaşların taleplerinin alındığını bildirdi.

Tüm teşkilat üyelerinin sahada olduğuna, gençlerin, hanım kollarının, milletvekillerinin görevlendirildiğine işaret eden Çelik, toplantının peşinden da görevli olanların afet bölgelerine döneceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da gelecek günlerde afet bölgelerine ikinci kez ziyaretlerinin olacağını bildiren Çelik, afetten ziyan olan, depremzede olan asla kimsenin yalnız kalmayacağını altını çizdi.

“SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE YARDIM YAPMAK ARZUSUNDALARSA BUNA KİMSENİN DİYECEK BİR ŞEYİ YOK”

AK Parti Sözcüsü Çelik, açıklamasının peşinden gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Bir tek AFAD ve Türk Kızılay mı yardım sürecini götürecek? Yoksa sivil cemiyet örgütleri de sahada yardım toplayıp vatandaşlara yardım eli uzatmaya devam edebilir mi?” şeklindeki soruya Çelik, “Çeşitli sivil cemiyet örgütlerinde çalışan, onlara gönül vermiş yurttaşlarımız var. Dolayısıyla onlar bu yardımları, bu sivil cemiyet örgütlerine yapmak arzusundalarsa buna kimsenin diyecek bir şeyi yok. Bu sivil cemiyet örgütlerinin işte meşrebine bakılırsa, mezhebine bakılırsa, tutucu olup olmamasına bakılırsa ayrımcılığa uğramış olduğu şeklinde bazı haberler yayılıyor. Böyle bir durum söz mevzusu olmaz.” yanıtını verdi.

Büyük afetlerle mücadeledeki en kilit kavramın koordinasyon bulunduğunun altını çizen Çelik, bunun tek elden ve bu mevzuda da uzmanlaşmış kurumlar üstünden yapılmasının önemine dikkati çekti.

Çelik, yardım toplayanların denetlenmesinin söz mevzusu olacağını, Türkiye’nin bir hukuk devleti bulunduğunu açıkladı.

Çelik, belli bir bölgeye fazlaca sayıda yardım giderken başka bir bölgenin dikkatsizlik edilebildiği benzer biçimde durumların olabildiğine, alanın tümünü gören, bu mevzuda uzman, AFAD benzer biçimde kurumlar vasıtasıyla bu koordinasyonun sağlanması gerektiğine işaret etti.

“ALANDA VERİLEN MÜCADELEYİ DE ZAAFA UĞRATMAYA ÇALIŞAN BİR TABLO OLUYOR”

Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Kuşkusuz sivil cemiyet örgütlerinin bu çabaları, gayretleri takdire şayandır. Bunlar içinde ayrımcılık olmaz fakat bunların da devlet birimlerinin koordinasyonu içinde hareket etmesi, toplanan yardımların ve ortaya koyulan çabaların maksada yetişmesi bakımından son aşama kıymetlidir. Birincisi bu. İkincisi, bir propagandayla hepimiz karşı karşıya, bu sahada verilen emeğe karşı bir saygısızlık olduğu benzer biçimde alanda verilen mücadeleyi de zaafa uğratmaya çalışan bir tablo oluyor. Kısaca hiçbir yerde sanki devlet yok ya da devlet kurumlarının olduğu yerde bir başarısızlık var, onun yerine bazı sivil cemiyet örgütleri devletten daha büyük, devletten daha koordine, devletten daha fazlaca veriye haizmiş gibisinden bir ikame etkinlik yürütüldüğüne dair fazlaca sayıda söylem üretiliyor. Biz bunların doğru olmadığını söylüyoruz.”

Başta AFAD olmak suretiyle afetle savaşım mevzusunda uzman kurumların olduğuna değinen Çelik, “Dolayısıyla tüm sivil cemiyet örgütlerinin bu koordinasyona katkı sağlayacak şekilde konumlanması hem yurttaşlarımızın gayretlerinin ve yardımlarının heba olmaması bakımından hem de yaraların doğru bir halde sarılması bakımından kıymetlidir. Devlet, milletin devletidir. Tüm sivil cemiyet örgütleri de belli alanlarda vatandaşımıza çeşitli alanlarda hizmet üretmek, çeşitli alanlardaki faaliyetlerin standardını yükseltmek suretiyle kurulmuşlar.” diye konuştu.

Koordinasyon şemasına uyulmasının, bu koordinasyonun bir parçası olarak hareket edilmesinin en doğru yaklaşım bulunduğunu vurgulayan Çelik, orada “Ben işin ucundan tutayım” diyen hiçbir siyasal partinin, sivil cemiyet örgütünün engellenmediğini bildirdi.

Çelik, “Fakat çıkıp da bir etkinlik yürütüp derhal arkasından faaliyetimizin on katı propagandaya başlayıp da ‘Burada devlet yok, devlet buraya hiçbir şey getirmemiş diyerek başka bir amaç güttüğünüzde, bu tabi ki yaraların sarılmasından, afetle savaşım haricinde başka bir amaç güdüldüğünü gösteriyor. Kırılgan olunmasını rica ettiğimiz, kırılgan olunması mevzusunda altını çizdiğimiz mevzu budur.” diye konuştu.

5

AK Parti Sözcüsü Çelik, devlet kurumlarının milletin emrinde bulunduğunu, yaraların sarılması için doğru pozisyon üreten tüm sivil cemiyet örgütlerinin de milletin kazanımı olarak var olacağını kaydetti.

Toplumsal medyada arama kurtarma faaliyetlerini negatif etkileyen paylaşımlar anımsatılarak, kamuoyunda “dezenformasyon yasası” olarak malum düzenleme kapsamında bu mevzuda bir adım atılıp atılmayacağı sorulan Çelik, depremlerin peşinden büyük bir toplumsal dayanışma yaşandığını fakat azca da olsa toplumsal medyada zarar üreten, yırtıcı yaklaşımlarla da karşı karşıya kalındığını altını çizdi.

Çelik, yurt haricinde oturan birinin “yıkıntı altında kaldım” paylaşımı yaptığını, infial yaratacak paylaşımların yayıldığını belirterek, “Twitter en başta bununla ilgili bir önlem almadı, ondan sonra kısıtlanmanın üstüne tam bir ortaklık yapacağını söylemiş oldu ve netice itibarıyla bunun engellenmesi yönünde daha büyük bir zemine kavuşulmuş oldu.” ifadesini kullandı.

Dezenformasyonla ilgili tedbirlerin bu açıdan önemine işaret eden Çelik, arama kurtarma ekiplerinin toplumsal medya paylaşımlarıyla yanlış bölgelere yönlendirilmesi, “baraj yıkıldı” benzer biçimde insanları paniğe sevk eden mesnetsiz söylentilerin yayılması benzer biçimde durumların söz mevzusu olduğuna dikkati çekti.

“SÖZLERİMİZİ ELEŞTİRENLERİN KENDİLERİ, BİZDEN ÖNCE BİR İTTİFAK ADINA AÇIKLAMA YAPTI”

Çelik, bu durumlarla devletin savaşım edeceğinin altını çizerek, “Eleştiri doğal ki olur, sahadan aktarılan, çeşitli yerlerden bizlere iletilen duyumlar, tüm bu tarz şeyleri birimlerimizle değerlendiriyoruz, ilgili birimlere ikimiz de aktarıyoruz. Fakat doğal ki yıkıcı faaliyetlere ve bazı yalanlara da müsaade etmeyeceğiz.” dedi.

Depremlerin peşinden “Cumhur İttifakı olarak sahadayız” ifadeleri ve bu mevzuda muhalefetten meydana getirilen eleştirilere ilişkin sual üstüne Çelik, Adana’da depremle ilgili süreçle ilgilenilmiş olduğu için bu eleştirilerden 4-5 gün sonrasında haberdar bulunduğunu aktardı.

Çelik, her bir siyasal partinin, sivil cemiyet örgütünün zelzele olduğu andan itibaren sahada ve bu afetle savaşım kapsamında ne yapacaklarına ilişkin beyanlarının olduğuna işaret ederek, “Bizim de Cumhur İttifakı olarak sahada olduğumuzu, tüm bu faaliyetlere kendi partilerimizin katkı vereceğini, partilerimizde kriz koordinasyon merkezleri kurulduğunu, bizim tüm teşkilatlarımızın da bunlara katkı vermek suretiyle sahada olacağını ifade ettim. Tüm siyasal partiler bu açıklamayı yapmış olduğu benzer biçimde bizim de bunu yapmamız oldukça doğaldır.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

İttifak adına meydana getirilen ilk açıklamanın kendilerinden ilkin Millet İttifakı adına yapıldığını aktaran Çelik, “6 siyasal parti kendi logolarını koyarak ortak bir izahat yaptılar, Millet İttifakı’ndan kamuoyuna duyuru diye ifade ettiler. Bizim sözlerimizi eleştirenlerin kendileri, bizlerden ilkin bir ittifak adına izahat yaptılar.” diye konuştu.

“‘MİLLET İTTİFAKI NEREDE’ DİYE BİR ELEŞTİRİM OLMADI”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, aslen söylemediği bir ifadeyi kullanarak kendisine gönderme yaptığını dile getiren Çelik, “Ben ‘Cumhur İttifakı olarak sahadayız’ dedikten sonrasında güya ‘Biz buradayız, Millet İttifakı nerede’ demişim. Benim ‘Millet İttifakı nerede’ diye bir eleştirim yok. Tam tersine yaptıkları izahat, ihtiva ettiği cümleler itibarıyla pozitif, iyi bir açıklamaydı fakat maalesef kağıt üstünde kaldı. Daha sonraki faaliyetleri ve söylemleriyle bunun tam tersi bir halde hareket ettiler.” dedi.

Çelik, açıklamalarına kullanmadığı bir ifadenin iyi mi eklendiğini incelettiğini belirterek, “Twitter’da ortalama 3-4 bin hesap, o cümleme benim söylemediğim bir şeyi sanki söylemişim benzer biçimde ilave ederek ifade etmişler. Bunların da neredeyse bir çok yurt dışı bağlantılı FETÖ hesapları. Dolayısıyla Sayın Akşener’e benim böyle bir durum söylediğim kim tarafınca iletildiyse ona dikkat etmesinde yarar var.” ifadelerini kullandı.

Çelik, Adana’da CHP’li belediye başkanıyla zelzele sonrası bazı sorunların çözülmesi için birlikte savaşım ettiklerini, yaklaşım ve ergonomik açısından herhangi bir halde mesele olmasının söz mevzusu olamayacağını altını çizdi.

Sahada vatandaşları hiçbir şekilde yalnız bırakmayacaklarının altını çizen Çelik, yapmış olduğu açıklamanın “ayrımcılık” yönünde olmadığını söylemiş oldu.

“ARINÇ’IN KENDİ KİŞİSEL AÇIKLAMALARIDIR”

AK Parti Sözcüsü Çelik, seçim geçmişine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ile Bülent Arınç’ın “seçimin ertelenmesi” yönündeki ifadelerine ilişkin soruya karşılık, şu an depremlerden etkilenen canları kurtarmaya, yaraları sarmaya, enkazları kaldırmaya çalıştıklarına dikkati çekti.

Aslolan odağın afetle savaşım olmasına çaba ettiklerini vurgulayan Çelik, şunları söylemiş oldu:

“Sayın Kılıçdaroğlu, afet bölgesine her gittiğinde afetle uğraşmaktan fazlaca Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı yıkıcı söylemler kullanıyor, bir de seçimi gündeme getiriyor. Sayın Arınç da kendisi kişisel bir izahat yaparak seçim tarihinin iyi mi olması gerektiğine dair bazı görüşler paylaşmış. Bunun üstüne muhalefettekiler, bunun bizim adımıza ortamı yoklamakla ilgili bir davranış bulunduğunu söylüyorlar.

Birincisi Sayın Arınç’ın açıklamaları, kendi kişisel açıklamalarıdır, partimizin herhangi bir yönetim organını ya da kurumsal görüşünü bağlamamaktadır. Bu bakımdan AK Parti’yle bir ilgisi yoktur. AK Parti’nin bu tip mevzuları değerlendireceği yetkili kurulları MYK, MKYK’sıdır ve genel başkanlık makamıdır.”

“KEŞKE O BELGEDEKİ DUYARLILIĞA UYGUN HAREKET ETMİŞ OLSALARDI”

Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu ise neredeyse tüm bu acıları, yaşananları belli bir siyasal motivasyon için altlık yapmak suretiyle konuşuyor. Keşke Millet İttifakı olarak açıkladıkları o belgedeki duyarlılığa, ilkelere uygun olarak hareket etmiş olsalardı fakat minimum 4-5 kere son aşama yıkıcı konuşma yapmış oldu ve tüm derdinin, tüm bu tablo içinden iyi mi bir siyasal ortam üretirim şeklindeki bir motivasyonla yapıldığı görülüyor. Şurada 10 dakikada hepsine yanıt verir ve hepsini 10 dakikada layık oldukları yere gönderirim fakat bunu yapmayacağım. Şu sebeple şu an tek odağımız afetle mücadeledir, onun ileride yapılacağı zamanlar söz mevzusu olur.” açıklamasında bulunmuş oldu.

Ömer Çelik, “En başta bizim hepimiz benzer biçimde sahada olmamızı bir siyasal cümle, siyasal ayrımcılık benzer biçimde sunmaya çalışanların her gün iyi mi bir siyasal yıkıcılık ardında koştuklarını hem de bu cümleleri gidip zelzele bölgelerinde kurduklarını görüyoruz.” dedi.

“ÜLKELERİN GÖSTERDİKLERİ DESTEĞİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”

Depremler sonrası birçok ülkeden internasyonal yardımlar yapıldığı, bu ülkelerin içinde Yunanistan, Ermenistan benzer biçimde ülkelerin de bulunmuş olduğu anımsatılarak, “Bu ülkelerin sergilediği dayanışma, Türkiye’nin bu ülkelerle ilişkilerini hangi yönde etkisinde bırakır?” sorusuna karşılık Çelik, yaşanmış olan afet sonrası dünyanın birçok ülkesinin Türkiye’yle dayanışma içinde olduğuna işaret etti.

Çelik, yardım açıklamasında bulunan, başsağlığı dileyen, insanlık dayanışması gösteren tüm milletlere, devlet yetkililerine teşekkürlerini ileterek, “Gösterdikleri desteği hiçbir süre unutmayacağız. Umarız ki dayanışma ve beraber hareket etme duygusu bir tek afetlere, krizlere ve zor zamanlara kalmaz. Düzgüsel zamanlarda da bu hassasiyeti sürdürmek gerekir.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

“AFET BÖLGELERİNDEKİ HER İŞLEM HUKUKA UYGUN YAPILMAKTADIR”

AK Parti Sözcüsü Çelik, depremin yaşandığı illerde yıkılan binalarla ilgili kusur ve ihmallerin olduğuna ilişkin tartışmaların yaşandığı, ek olarak defin süreçlerinin kayıt altında olup olmamasıyla ilgili çeşitli paylaşımların da yapıldığına yönelik değerlendirmelerinin sorulması üstüne, Hakkaniyet ve İçişleri Bakanlıklarının yıkılan binalarla ilgili yürüttüğü soruşturmaları anımsattı.

Çelik, “Afet bölgelerindeki her işlem hukuka uygun, hukuki kayıt söz mevzusu olarak yapılmaktadır. Enkaza dönüşmüş binalardan tüm deliller toplanmaktadır, ihtiyaç duyulan örnekler savcıların kurduğu, savcıların nezaretindeki uzman ekiplerce alınmaktadır. Devamında tüm defin işlemleri hem savcıların nezaretinde, hukuki kayıt altında hem de dini usullere uygun olarak yapılmaktadır. Bu mevzuda da dezenformasyon oluyor. Bu mevzuda fazlaca büyük bir hassasiyetimizin bulunduğunu ifade etmek isterim, her şey hukuki bir çerçevede sürmektedir.” diye konuştu.

Arama kurtarma ekiplerinin bir canı kurtardığında tekbir getirmesine ilişkin eleştirilerin yapıldığını da anımsatan Çelik, “O enkazdan her can kurtulduğunda yüce Tanrı’ın adını zikretmeye devam edeceğiz. Her büyüğümüz yakarma ettiğinde ‘Allahu ekber’ demeye devam edeceğiz, her çocuğun yaralı olarak kurtulduktan sonrasında gülmeye başladığında ‘Allahu ekber’ demeye devam edeceğiz. Bu konudaki kara propagandaları kınadığımızı da ifade etmek isterim.” açıklamasında bulunmuş oldu. (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Seçim tarihiyle ilgili çok net konuştu! Seçim tarihiyle ilgili fazlaca net konuştu! “Aklınızdan bile geçirmeyin”
Adıyaman'da 212. saat müjdesi! Enkaz altından peş peşe kurtarıldılar... İlk yaptığı hareket tüyleri diken diken ettiAdıyaman’da 212. saat müjdesi! Yıkıntı altından peş peşe kurtarıldılar… İlk yapmış olduğu hareket tüyleri diken diken etti
Gören dönüp bir daha bakıyor! Yeni detaylar...Gören dönerek tekrar bakıyor! Yeni detaylar…



[ad_2]
Kaynak: webhane.com

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN