Max Planck Enstitüsü, Georg August Üniversitesi ve Sonneberg Gözlemevi’ndeki bilim adamlarının hazırladığı yeni bir araştırma makalesi yayınladı. Araştırmacılar, daha ilkin astronomlar tarafınca keşfedilmeyen 18 ötegezegen bulunduğunu ortaya koydu. Yeni keşfedilen gezegenlerden 2 tanesinde su olduğu ve uzayda yaşam ile ilgili ipuçları içerebileceği açıklandı.

Uzayda yaşam var mı? Bilim adamları 2 yeni gezegen keşfetti

Keşfedilen 2 gezegen hakkında merak uyandıran şey, kayalık bir çekirdek olan Europa’ya olan benzerliği olarak nitelendiriliyor. Öteki 2 gezegenin yıldızlarına Europa ve gezegeninden daha yakın olduğu belirtiliyor. Bundan dolayı bilim adamları, gezegenlerin yüzeyinin büyük olasılıkla sıvı su ve buğu içinde bulanıklaştığına inanıyor.

Bilim adamları, sistemdeki dış gezegenlerin atmosferleri hakkında araştırma yapmak için ideal olduklarını belirtti. Daha derine inmek için araştırmacılar, Hubble ve Spitzer uzay teleskopları tarafınca yakalanan sistem verilerine baktı. Gezegenler oldukça yakın olduklarından, gökbilimcilerin “geçiş zamanlaması varyasyonları” adını verdikleri durum meydana geldi. Geçiş zamanlaması varyasyonlarının gezegeni yörüngenin normalde onu oraya götüreceği zamanda görünmediği anlamına geldiğini belirtmekte yarar var.

Araştırmacılar, bu durumda bir sistemdeki gezegenlerin geçmiş olmasına bakılarak toplanan herhangi bir verinin asla bir halde senkronize olmayacağının altını çizdi. Bununla beraber araştırmacılar, su birikintisine haiz gezegenlerin keşfinden sonrasında Hubble ve Spitzer uzay teleskoplarından toplanan verilere bakarak yedi senelik bir süre çizelgesi oluşturmayı başardılar. Bu sayede Kepler’de bulunan dünyalar hakkında daha çok detay elde edildi.

Mevzu hakkında izahat meydana getiren bilim insanı Björn Benneke, “Daha ilkin Dünya’dan birazcık daha büyük olan gezegenlerin, Dünya’nın ölçeklendirilmiş versiyonları şeklinde büyük metal ve kaya topları bulunduğunu düşündük ve bu yüzden onlara süper Dünyalar adını verdik. Sadece, şimdi bu iki gezegenin, Kepler-138c ve d’nin doğaları gereği oldukça değişik olduklarını gözlemledik. Hacimlerinin büyük bir kısmı muhtemelen sudan oluşuyor. İlk kez astronomlar tarafınca uzun süredir var olduğu teorize edilen bir tür gezegen olan su dünyaları olarak güvenle tanımlanabilen gezegenleri gözlemliyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz.